1 Haziran 2010 Salı

Sevim'e ipucu...

blog işi ile ilgilenmemi sağlayan yakın dostum sevim yeni bir hayata yelken açtı.
yeni macerasında gönülden başarılar.
verecek tek bir tavsiyem var;
Leo Tolstoy demiş ki :
IF YOU WANT TO BE HAPPY, BE...
ne kadar basit ama içi dopdolu.
anlayana...
sevgiler

Bu Ne Yaaa.. (1 ve 2)

BU NE YAA 1
geçen hafta Türkiye'nin en iyi ilk 5 tatil köyünden birindeydim 1 haftalığına.
neden en iyilerinden biri olduğunu yazdım?
çünkü en iyi demek pahalı demek,
pahalı demek zengin insanların gittiği yer demek
zenginlerin gittiği yer ise bana yeni gözlemler yapabilme imkanı demek.
1 hafta boyunca gördüklerimden sonra anladım ki zenginde fakirde olsa
insan yine aynı insan.
kafaya taktıklarım listesinde ön sıralarda yer alanların başında
insanların açık büfeden yemeklerini almasının yetmediği geliyor.
ne demek bu?
biri gidiyor açık büfeden yemeğini alıyor, masasına yürümeye başladığı anda
gözler fıldır fıldır yanından geçen elinde tabak tutan diğer insanların tabağında.
inanılması güç ama yaklaşık 1.500 kişi ile 1 hafta geçirdim ve neredeyse %95'i
yanından geçenlerin tabaklarında ne var diye bakıyor.
niye bakıyor?
bilmiyorum.
ben bakanlardan mıyım?
hayır.
neden?
bana ne yaa o ne almış ne yiyecek.
ben istediğimi almışım gerisinden bana neeeeeeeee.
ama millet böyle değil. önündekine bakmadan karşısındakine bakıyor.
SANA NEEEE BAŞKASININ YEMEĞİNDENNNNNNNNNNNNN!!!!!

BU NE YAAA 2
kaldığım otelde bir çok rus aile vardı.
tabi ki türklerde.
rus kadınların çoğu anne idi ve yanlarında birer ikişer çocuk vardı.
bizimkilerin de öyle.
ama arada bir fark vardı ki bu fark bizimkileri deli ediyordu.
rus kadınlar çocuklarına rağmen incecik ve sportmen vücutları ile dolaşırken
bizimkiler göt göbekti.
yanlız benim gözümde farkı yaratan birinin şişman diğerinin zayıf oluşu değildi.
bizimkilerin kocalarının tatillerini nasıl burunlarından getirdiklerini dinledim devamlı.
görseniz yıkılırsınız valla.
neymiş efendim rus geçmiş önlerinden ve erkek ona bakmış.
vay vay vayyyy bitmek bilmeyen bir kafa .ikme operasyonu.
ama erkeğe direk laf edemediği için tüm laflar rus kadına.
yok böyle bikini giyilirmiymiş
yok nerdeyse heryeri dışarıdaymış
öyleymiş böyleymiş.
yahu yanındaki senin yanında ise seni seviyordur. neden kendini başkasıyla kıyaslıyorsun?
madem kıyaslayacaksın o halde neden sende az yemiyorsun?
bir kadının şişman olması beni hiç rahatsız etmez. önemli olan kendine olan güvenidir.
öyle şişman kadınlar gördüm ki yanındaki erkeği mum etmiş mum.
başkasının kıçıyla yarışa gireceğine önce kendi kıçını toparla, önce kendine güven.
neden bu kadar öz güven eksikliği?