10 Mart 2011 Perşembe

Dolgulu Sütyen...

kadınlar için vazgeçilmezdir sütyen.
her kadının bilmem kaç tane sütyeni vardır.
kopçalı
fırfırlı
askılı / askısız
dantelli
kısacası yüzlerce çeşit sütyen var.
ancak aralarında bir tanesi var ki üzerine gerçekten düşünmek gerek;
dolgulu sütyen
yani başka bir deyişle erkeklerin kabuslarından biri.
neden kabus?
neden olacak çünkü erkeğin hayal gücünü öldürür dolgulu.
erkek o göğüslere ulaşmadan önce bakar
ve baktıkları ile kafasında hayal gücünü işletmeye başlar.
iş son noktaya geldiğinde ise erkek kurduğu hayalin
bir anda fısss diye söndüğünü gördüğünde laf etmez
ama hayal kırıklığı büyük olur.
kadınların neden dolgulu sütyen kullandığını uzun süre çözemedim
ancak artık çözdüğümü sanıyorum,
şu soruyu sordum kendime
neden bir kadın göğüslerinin sahip olduğundan daha büyük
veya daha şekilli görünmesini ister?
cevap basit göğüslerini beğenmediğinden.
peki beğenmediği göğüsler için ne yapar?
göğüslerini dolgulu sütyen ile gerçek olmayan bir şekilde teşhir eder.
yani bir bakıma yalan söyler.
neden bir kadın sex yapmayacaksa başka bir erkeğe göğüslerini bomba gibi göstermek ister?
çünkü beğenmediği göğüsleri kadının özgüvenini alaşağı etmiştir de ondan.
buradan çok açıkça iddia ediyorum;
dolgulu sütyen giyen kadınlar
1.- kendileri ile barışık olmayanlar
2.- göğüslerini beğenmeyenler
3.- özgüveni eksik olanlardır.
hemen yok doğru değil yalan bu diyenler olacaktır.
bunu diyenler eğer dolgulu sütyen kullanıyorlarsa bana bunun nedenini açıklayabilir mi lütfen.
son sözüm tüm kadınlara ;
biz erkeklerin büyük bir çoğunluğu göğüsün büyük veya küçüklüğüne pek takmayız,
asıl önemli olan o göğüslerin vücuttaki orantısıdır.
büyük göğüs fetişi olan erkeklerde vardır ve kadınların çoğunda ise erkek büyük göğüs sever
diye yanlış bir algı vardır. ama dediğim gibi bu yanlıştır.
biz erkekler için göğüs içinde bir çok anlam ve duyguyu barındıran bir organdır
şekli, ucu, rengi, duruşu önemlidir
ama boyu en önemlisi değildir.
o yüzden dolgucular lütfen kendinizle barışın
ve bizim hayallerimizi yıkmayın
:)

6 Mart 2011 Pazar

Sakal...

bir süredir sakalım var.
bırakmaya başladığımdan beri üzerimde kelimenin tam anlamıyla
bir ağırlık hisseder oldum.
ilk başlarda havadır sudur kıldır tüydür dedim yürüdüm
ancak dün sabah yataktan kalkıp çişimi yaparken
aynaya baktım ve bana göre üzerimdeki ağırlığın nedenini çözdüm,
sakal...
yüzyıllardır din dışında dünyada yaşayan neredeyse tüm bilgelerin sakalı olmuş ve var.
hiç dikkat etmemiştim sakalın insanda ağırlık yapabileceğine
ancak bilgelerin neden sakal bıraktığını anladım.
ama asıl anladığım başka bir şey oldu,
ben bilge değilim ve sakal bana ağır.
güle güle sakal bir dahaki denemeye kadar...