16 Mayıs 2011 Pazartesi

Koca-Kola...

lafımızın kimi kışkırtacağını iyi düşünüp bu yazıdaki colamızın markası Koca-Kola olsun.
Koca-Kola markalı içeceğimizin dünyadaki yıllık cirosu ise 100 milyar dolar...
bildiğimiz kadarı ile tüm maliyetler - reklam giderleri dahil- düşülünce Koca-Kola'mız
sattığı ürün başına net 20% kar ediyor.
100 milyar dolar ciro / 20% kar = yıllık cebe giren para 20 milyar dolar.
bir de kafamız karışmazsa rakamla yazalım;
20.000.000.000 DOLARRRRR, hem de amerikanca dolar hani yeşil olanlardan.
bizim Koca-Kola'mız eski bir marka olmasına rağmen farz edelim ki
son 50 yıldayıllık cirosunun 20% sini cebe indirmiş olsun,
dümdüz mantıktan gidersek 50 yıl önce artı bugünkü ciro bölü 2,
bize ortalama -nihai rakam değil- cebe giren hakkında bir fikir verir
ki bu rakam farz edelim ki 600 milyar dolar olsun.
yani Koca-Kola'mız cebe son 50 yılda yaklaşık 600 milyar dolar indirmiş.
helal olsun, sonuna kadar hak etmişlerdir. isterlerse 10 katını daha kazansınlar.
takıldığım konu onların kaç para kazandığı değil,
benim takıldığım nokta şu;
bunca para olmasına rağmen siz hiç Koca-Kola'dan ;
- önümüzdeki 5 yıllık karımızın yarısını dünyadaki fakir insanlara dağıtacağız...
diye bir şey duydunuz mu?
böyle bir şey yapmak zorunda mı?
tabi ki hayır.
ama be kardeşim patlayana kadar, aksırana-tıksırana kadar yesende
bitmeyecek böyle bir parayı neden dünyanın kullanımına vermiyorsun?
satın alamadığın, şu hayatta gerçekleştiremediğin ne kaldı?
başka ne yapmak için daha çok paraya ihtiyacın var?
tabi işin bir de başka bir tarafı var,
bizler yani ceplerindeki para limitli olan insanlar
cebimizdekinin bir kısmı ile her zaman birilerine yardım etmek için çabalıyoruz.
gün oluyor elimizdeki az bile olsa yarısını karşımızdaki ile paylaşıyoruz
ama örneğini verdiğim Koca-Kola gibiler neresine sokacaksa bu kadar parayı,
dünya için göstermelik işlerden ötesine geçmiyor.
Koca-Kola kazancının sadece 1 yıllık kısmını bağışlasa
Afrika'da açlıktan kimse ölmüyor,
ölmeyi boşver o parayla kendine yetebilecek Afrika kıtası adımları da atılmış olabiliyor.
kendimce verdiğim bir karar var;
hedefim 55 yaşımda cebimde ... kadar para olursa iş kariyerime son vermek
ve hayatımın sonuna kadar ihtiyacım olacak parayı kenara koyduktan sonra
kalanı (eğer kalırsa) ihtiyaç sahiplerine dağıtmak.
bu dağıtım kişilere de olabilir, ormanlara da, denizlerin temizliğine de,
buna şimdilik karar vermedim ama hedefime ulaştığım gün bunu yapacağım
zira kavrayamadığımız tek bir nokta var;
hayat sadece bir yolculuk,
bizle sürece katılan vücudumuz, aklımız ve duygularımız...