13 Aralık 2010 Pazartesi

Bana ne, Sana ne, Kime ne?...

telefonla konuşurken karşıdan gelir soru ;
- nerdesin?
sana ne!!
ne gereksiz bir detaydır bu.
neden bu kadar gereksiz detaylara takılırız anlamam.
içi bu kadar boş, bu kadar anlamsız ve gereksiz
başka bir soru daha var mıdır?
dışarı çıkarsın yine soru ;
- nereye?
sana ne!!
kimseye nereye gittiğini, nereden geldiğini, gittiği yerde kimlerin olduğunu neredeyse hiç sormam.
bana ne...
karşımdaki isterse anlatır zaten,
kime ne nereye gittiği kimi gördüğü?
ilk bu ve bu sınıf alamsız sorular sorulduğunda
bu soruyu neden soruyorsun diye karşımdakine sorardım
ama baktım ki millet alınıyor
aaa nolucak yani basit bir soru sorduk, deyip kızarlardı.
ya güzel kardeşim bende aynı şeyi söylüyorum ya soru "basit"
daha sonra bu soru sorulduğunda susma hakkımı kullanarak
bu basit ve amaçsız soruyu soranı protest etmeyi denedim
o da işe yaramadı zira insanlarn boş şeylere olan merakı
n yazık ki bir adım ile gitmedi.
sonraları konuyu değiştirmeye çalıştım
ama dediğim gibi insanların büyük kısmı
üzüm yemek değil bagcı dövme peşinde.
yahu kardeşim be sana söylemiyorsam bunun sebepleri açıktır ;
1.- sana söylemek istemiyorum
2.- bilsen ne olacak..
yüzlerce kez denedim anlatmayı
bu sorunun cevabının sorana hiç birşey kazandırmayacağını,
anlamak yerine gıdım kafa yormaktansa
çoğu alınmayı tercih ettiler/ediyorlar.
kime ne kazanç sağlıyor bu tip anlamsız soruların cevapları blen varsa söylesin.
konuşuyoruz ama bomboş demişti biri bir şarkıda
ben boş konuşmamaya dikkat eden biriyim
zira dolu konuşmak önemli.
boş soru sormam
boş muhabbet yapmam
özellikle cevabı bana birşey katmayacak sorularla hiç ilgilenmem.
cevapta bana fayda varsa sorarım soruyu gerisinden
bana ne sana ne kime ne...